Tolga KAHVECİ´nin Öğretmen Sevgisi ilçe 2.liği Getirdi.

Tolga KAHVECİ´nin Öğretmen Sevgisi ilçe 2.liği Getirdi.

24 Kasım öğretmenler günü nedeniyle ilçemiz liseler arası kompozisyon yarışmasında ilçe 2.si olan son sınıf ogrencimiz Tolga KAHVECİ´nin Mucizeyi Anlamak isimli kompozisyonu. 
MUCİZEYİ ANLAMAK

Tebrikler Tolga

26.11.2018 870

MUCİZEYİ ANLAMAK
Okula başladığım ilk gün, aynı zamanda yeni bir dünyanın kapılarının açıldığı gün. Kimimiz ağladık o gün, kimimiz annelerimizin arkasına saklandık, kimimiz korktuk. Sudan çıkmış balık gibiydik. Hepimizde heyecanla karışık bir korku, ürkek bakışlar. Denizde fırtınaya kapılmış gemi misali sığınacak bir liman aradım. Bir tatlı bakış, yumuşak bir dokunuş, sıcacık bir gülümseme götürdü bütün korkularımı. Kalabalığın içindeki yalnızlığımı bir sihirli değnek nihayete erdirdi. Şefkatle kucakladı hepimizi. Benim için o güzel insan mucizenin ta kendisiydi.
Zamanla mucize olarak nitelendirebileceğim başka güzel insanlar da tanıdım. Kur’an-ı Kerim’le başlayan eğitim hayatını oluşturduğu İslam medeniyetiyle zirveye taşıyan, insanlığı ve örnek kişiliğiyle herkesi büyüleyen, “Ben öğretmen olarak gönderildim.” buyuran eğitimcilerin öncüsü, sevgi ve şefkat peygamberi Hz Muhammet mucize değil de nedir? 23 yıllık eğitim hayatında zihinleri aydınlattı ve gönüllere taht kurdu Hz Muhammet. Tünelin ucundaki küçük bir ışık gibi görünen Hz. Muhammet’in ilmi, karanlıkları aydınlığa dönüştürdü. Kıtaları ve milyonları değiştirdi. Nasıl bir çiçek yaşamak için ışığa ihtiyaç duyar, ışık neredeyse o tarafa dönerse Hz. Muhammet’in öğrencileri de etrafında pervane gibi dönüyorlardı. Tek hayalleri onun ilmini yaşamak ve yaşatmaktı. Öğrencileri onun ışığında yürümeye devam ettiler. Birdi bin oldu. Bindi milyon oldu. 
Defalarca kuşatılıp alınamayan İstanbul’un, 21 yaşındaki genç bir padişah tarafından fethedilmesi özellikle Hristiyan dünyasında imkansız olarak nitelendiriliyordu. Haksız da sayılmazlardı. Ancak Osmanlının genç dâhisi: “İmkansızı görmek için imkanın sınırlarını denemek lazım.” diyecek kadar cesurdu. Ayrıca İstanbul’un zayıf noktalarını biliyordu. Müthiş kuşatma taktikleri ile İstanbul fethedildi. Bu olay mucizenin diğer adıydı. Ama bu mucizenin ardında başka bir mucize daha vardı: Fatih Sultan Mehmet’in hocası, Akşemsettin.
Yok olmak üzere olan bir ulusun küllerinden yeniden doğmasını sağlayan, birlik beraberlik duygusunu aşılayan, bir millete okuryazar olması için millet mekteplerini açan ve orda bizzat eğitim veren Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk, mucize diye nitelendirilebilecek sayısız işe imza atmıştır. Mustafa Kemal Atatürk: “Öğretmenler; yeni nesli, Cumhuriyet’in fedakar öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır.” demiştir. Öğretmenler birer heykeltıraş gibidir. Heykeltıraşın malzemesi ağaç, taş, sac, beton... Öğretmenin malzemesi de her biri farklı özellikte olan öğrencilerdir. Nasıl heykeltıraş taşı, betonu bakmaya doyamayacağınız sanat eserlerine dönüştürüyorsa, iyi bir ustanın elinde öğrenci de şahesere dönüşür. Kolay bir iş değildir taşı mükemmel bir esere dönüştürmek. Sabır ister, emek ister, zaman ister. Tıpkı öğretmenlik gibi. Öğretmenlerin eserlerine bakmak bir mucizeye bakmaktır, öğretmenleri anlamak bir mucizeyi anlamaktır.
Öğretmenlerin hepsinde aynı ışık, aynı yürek , aynı sevgi dolu bakış... Tüm ömrünü öğrencilerine adayan eğitim neferleri, hakkınız ödenmez biliyorum. Ama siz içinizi ferah tutun. İnanıyorum ki verdiğiniz hiçbir emek zayi olmayacak. Diktiğiniz fidanlar yeryüzünün her yerinde çiçek açmaya devam edecek.

26-11-2018